Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yaptığı son açıklamada ülkemizi etkisi altına alan işsizlik oranlarının, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini aştığını vurguladı. Bu durum, ekonomide yaşanan dalgalanmaların yanı sıra, istihdam politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu hale getiriyor. Ülkenin istihdam problemi, sadece bireyleri değil, aileleri ve dolayısıyla toplumu derinden etkileyen bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Peki, işsizlik oranlarının OVP hedeflerinden yüksek çıkmasının arkasındaki nedenler neler?
2023 yılı itibarıyla Türkiye'nin işsizlik oranı, hükümetin belirlediği OVP hedeflerinin belirgin bir şekilde üstünde seyrediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın açıklamalarına göre, mevcut işsizlik oranı %12.5 seviyesinde bulunuyor. Ancak OVP'nin bu yıl için belirlediği hedef %10.8 düzeyindeydi. Bu durum, ekonomik büyümenin hız kazandığı bir dönemde bile işsizlik probleminin devam ettiğini gösteriyor. Yılmaz, söz konusu verilerin yalnızca sayılardan ibaret olmadığını, aynı zamanda işçilerin yaşam standartlarını ve aile ekonomilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Bu noktada dikkat çeken bir diğer husus, genç işsizlik oranlarının da ciddi bir artış göstermesi. Gençlerin iş bulma oranlarının düşmesi, gelecekteki iş gücü piyasası için endişe verici bir durum. Gençlerin işsizlik oranı %27 seviyelerine ulaşmış durumda.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yaşanan bu durumu ele alarak, yeni istihdam politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu politika değişiklikleri, hem özel sektörü hem de kamuyu hedef alacak değişiklikler içerebilir. Hükümetin, istihdamı artırmak ve iş gücü piyasasını canlandırmak amacıyla çeşitli teşvikler sunacağı belirtiliyor. Özellikle kadınlar ve gençler için daha fazla iş fırsatı yaratılması gerektiği, Yılmaz tarafından yapılan vurgulardan biri oldu. Ekonomideki dalgalanmaların çözüme kavuşması için kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, iş gücü piyasasında sürdürülebilir büyümeyi sağlamanın önemini de dile getirdi.
Ekonomistler, bu durumun yalnızca politik bir mesele değil, aynı zamanda sosyal adalet açısından da bir zorunluluk olduğunu söylüyor. İşsizlik oranlarını düşürmek için hükümetin atacağı her adımın, toplumsal barışı ve huzuru koruma adına büyük bir önem taşıyacağı anlaşılıyor. Gelecek dönemde neler olacağını hep birlikte izleyip göreceğiz. Ancak şu an için işsizlik oranlarının OVP hedeflerini aşması, hükümetin ekonomi alanındaki çalışmalarını ve stratejilerini gözden geçirmesi için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Yılmaz'ın açıklamaları, ekonomik hedeflerin hayata geçirilmesinde işsizlik sorununun başlıca etken olması nedeniyle, bu meseleyi daha da ön plana çıkarıyor. Önümüzdeki dönemlerde, özellikle istihdam yaratmaya yönelik atılacak adımlar, ekonominin genel durumu açısından belirleyici bir role sahip olacak. Bu noktada alınacak politik kararlar ve yapılacak düzenlemelerin ne yönde şekilleneceği, Türk ekonomisinin geleceğini tayin edebilecek kritik bir süreç olarak değerlendiriliyor.